Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Önal, kanserin kontrolü için yeni bir yöntem geliştirdiklerini açıkladı
Kanser tedavisi için radyasyon tedavisinde önemli gelişmeler
Başkent Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cem Önal, kanserin dünya genelinde ölüme yol açan önemli hastalıklardan biri olduğunu belirtti. Önal, yeni teknoloji kullanılarak yapılan tedavilerle kanserin kontrol edilebileceğini ve sağ kalım oranlarının artabileceğini söyledi.
Radyocerrahi yöntemi ile tümörlere müdahale
Önal, kanser tedavisinde radyasyon tedavisinin önemli bir rol oynadığını ve tümörün evresine ve yaygınlığına bağlı olarak aktif olarak kullanıldığını belirtti. Özellikle radyocerrahi yöntemi sayesinde daha önce müdahale edilemeyen noktalardaki tümörlere de ulaşılabildiğini aktardı. Bu yöntemle tümörün bulunduğu yer net bir şekilde görülerek daha yüksek dozda radyasyon verilebildiğini ifade etti.
Kalp tümörlerinde yeni tedavi seçeneği
Önal, kalp tümörlerinin tedavisinde büyük bir ilerleme sağlandığını belirtti. Daha önce müdahale edilemeyen kalp tümörlerine artık radyasyon tedavisi uygulanabildiğini ifade etti. Önal, kalbin sürekli hareket halinde olduğu için tümörün takip edilemediğini ve tedavi edilemediğini dile getirdi. Ancak yeni teknolojinin kullanıldığı yöntem sayesinde tümörün bulunduğu yer net bir şekilde görülerek daha yüksek dozda radyasyon verilebildiğini açıkladı.
Türk bilim insanları dünya literatürüne geçti
Önal, kalp tümörlerine uygulanan “nokta atışı” yöntemiyle Türk bilim insanlarının dünyaya öncü olduğunu belirtti. 2021 yılında yapılan ilk başarılı vakasının ardından Türk hekimlerinin yaptığı tedavinin hızlı bir şekilde kabul edildiğini söyledi. Şimdiye kadar 4 vakaya aynı yöntemle müdahale edildiğini ve tedavi yöntemi ile sonuçların uluslararası hakemli dergilerde yayımlandığını ifade etti. Önal, şu anda kalp tümörlerinin bu yöntemle nasıl tedavi edilebileceğine yönelik bir kılavuz hazırladıklarını da ekledi.
Kalp tümörlerinde tedavi için aday olan hastalar
Önal, kalp tümörü tanısı alan ve sınırlı sayıda metastazı bulunan hastaların bu yöntem için uygun adaylar olduğunu belirtti. Erken evre hastalığı olan veya sınırlı sayıda metastazı bulunan hastaların bu tedaviden faydalanabileceğini söyledi. Çünkü kalpte bulunan bir tümörün sürekli büyüme eğilimi gösterdiğini ve tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.