Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Ersan Başar, dağcılığın Alpler’de başladığını ve çok eski bir spor olduğu söyledi.
Türkiye Dağcılık Federasyonunun 1936 yılında kurulduğunu hatırlatan Başar, spor tırmanışının ilk kez Tokyo Olimpiyatları’nda yer aldığını, dağ kayağının da 2026 Milano Kış Olimpiyatları’na dahil edildiğini ifade etti.
Sportif tırmanışta milli sporcuların önemli başarılar elde ettiğini vurgulayan Başar, “İlk defa Balkan şampiyonu olduk. Sportif tırmanışta 28 madalya kazandık. Güzel haberlerden biri de sportif tırmanışta Avrupa’da ilk defa 7’ncilik aldık. Bu bizim için önemli. Ayrıca dağ kayağında ilk defa EYOF’a katılacağız. Onun hazırlıkları sürüyor. Birçok branşta faaliyetlerimiz yoğun olarak devam etmekte.” ifadelerini kullandı.
Dağcılık faaliyetlerinin Türkiye’de 81 ilde federasyon ve kulüpler vasıtasıyla gerçekleştirildiğini dile getiren Başar, “Özellikle alpinizm anlamında yüksek irtifa tırmanışları sayısı Kovid-19 salgını sonrası arttı. Çünkü pandemi döneminde birçok insan evde kapalı kaldı, daha sonra ise tırmanışlarda yer aldı. Özellikle Orta Asya’da 7 bin metrelik dağlarda birçok Türk dağcı başarılı tırmanışlar yaptı. Ülkemizde de çok önemli faaliyetler oldu. 2022 Uluslararası Ağrı Dağı Tırmanışı düzenledik. Dünyadan birçok dağcı ile Ağrı Dağı’nın zirvesine 30 Ağustos’ta çıktık.” diye konuştu.
“Ülkemiz dağcılık anlamında çok iyi bir bölge.” diyen Ersan Başar, şöyle devam etti:
“3-4 bin metre yüksekliğinde birçok dağımız var. Erciyes, Kaçkar dağları bunlara örnek verilebilir. Buralarda çokça tırmanış yapıldı. Ülkemiz, Avrupa’ya baktığımızda çok önemli bir cazibe noktası. Çünkü ülkemizde farklı dağlar var. Yani hem yazın hem de kışın tırmanabileceğiniz birçok dağ var. Niğde Aladağlar, Antalya Geyikbayırı bölgesi kaya tırmanışında dünyaca ünlü bölgeler. Birçok yabancı dağcı kaya tırmanışı için bu bölgelere geliyor. Kışın yüksek irtifa dağlarımız da birçok dağcının çekim noktası. Sadece bununla da bitmiyor, özellikle karlı bölgeler, dağ kayağında birçok insanın buralara gelmesini sağlıyor. Özellikle kış döneminde Niğde Aladağlar, Erciyes gibi bölgeler dağ kayağında çok popüler, yabancı dağcılar çokça geliyor. Ülkemiz yabancı dağcıların cazibe noktalarından biri. Özellikle Niğde Aladağlar, Antalya Geyikbayırı, Ağrı, Erciyes, Kaçkar dağları yabancı dağcıların gözdesi. Ülkemizin dağları gerçekten çok güzel ve güvenli.”
Başar, spor turizminin önemine işaret ederek, “Spor turizmi anlamında doğa sporları ve başta dağcılık önemli bir girdi kaynağı. Dünyanın birçok yerinden dağcılar ülkemize gelmekte. Bunun başında da Ağrı Dağı geliyor. Ağrı Dağı 2022’de 20 binin üzerinde dağcıya ev sahipliği yaptı. Bu çok büyük bir rakam. Gelenlerin çok büyük bölümü de yabancı dağcı. Gelen yabancı dağcılar Ağrı, Niğde Aladağlar veya Erciyes’te bir kez tırmanış yapıyor. Bundan dolayı bıraktıkları döviz de diğer turistlere göre çok yüksek. Çünkü daha yüksek harcama yapıyorlar. Taşıma hizmeti, rehberlik hizmeti alıyorlar, ekipman satın alıyorlar veya kiralıyorlar. Bundan dolayı yüksek girdiye sahip.” değerlendirmesinde bulundu.
MEVSİM GEÇİŞLERİNE DİKKAT
Mevsim geçişlerinde dağcıların dikkatli olması gerektiğinin altını çizen Ersan Başar, “Dağcılıkta mevsim geçişleri çok önemlidir. Karın yeni yağdığı dönemler ile karın erime, bahar dönemleri risklidir. Dağcıların bu dönemlerde çok dikkat etmesi lazım. Ani kar yağışları, çığ düşmeleri. İnternet sitemizden, sosyal medyadan özellikle mevsim geçişlerinde dağcılarımıza uyarılarda bulunuyoruz. Ülkemizde kar yağışları başladı, çığ açısından riskli bir dönem. Bu nedenle dikkat edilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Başar, dağcılık eğitiminin kulüpler ve federasyon tarafından verildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
“Dağcılık felsefesi olan bir branş. Bir dağa çıkarken seyirciniz yok, alkış yok, madalya yok. Kendiniz için bir şey yapıyorsunuz. Yine bir özelliği de her yaşta yapılabiliyor. Teknik seviyesini siz ayarlarsınız. Çok teknik tırmanış da olabilir, çok basit günübirlik yürüyüş de. Türkiye Dağcılık Federasyonu olarak ülkenin dört bir yerinde eğitimler veriyoruz. En fazla eğitim veren federasyonlardan biriyiz. Bununla da gurur duyuyoruz. Dağcılık sporuna başlamak isteyenlerden kulüplerimiz vasıtasıyla veya federasyonumuzun eğitim kamplarına gelerek mutlaka eğitimlerini almalarını istiyoruz. Eğitim çok önemli, çünkü doğaya çıkıyorsunuz. Doğada çevresel şartları, meteorolojiyi bilmeniz gerekiyor.”
Dağcılık sporunda arama kurtarma eğitimlerinin de verildiğine işaret eden Başar, dağcıların doğal afetlerde, özellikle dağdaki arama kurtarmalarda gönüllük esasıyla hizmet verdiğini kaydetti.
DOĞA SPORLARI ÖNEMLİ
Gençlerin teknolojinin ilerlemesiyle kapalı ortamlarda bilgisayar ve telefonla çok zaman geçirdiğine dikkati çeken Başar, “Gençlerimizin ruhsal ve fiziksel gelişimleri açısında doğa sporlarıyla ilgilenmeleri gerçekten önemli.” dedi.
Tırmanış duvarlarının bazı parklarda bulunduğunu belirten Başar, “Bu tip spor tırmanış duvarları onlara yeni bir çıkış noktası oluşturuyor. Dağcılığın temelleri buradan başlıyor. Daha sonra günübirlik doğa yürüyüşleri, arkasından kamplı faaliyetler, yüksek irtifa tırmanışları ve teknik tırmanışlar geliyor.” diye konuştu.
EVEREST’E TIRMANMANIN BEDELİ 50 BİN DOLAR
Dağcıların en büyük hedefinin Everest Dağı’nın zirvesine tırmanmak olduğunu söyleyen Başar, şunları kaydetti:
“Bütün dağcıların gönlünde burası var. Ancak 8 bin metrelik dağlara tırmanmanın maliyeti yüksek ve süresi fazla. 60 ila 90 gün tırmanış sürüyor. Yaklaşık 50 bin dolar ücreti var. Fiziksel olarak yapabilecek durumda olsanız dahi maliyetler sizi zorluyor, sponsor desteği gerekiyor. Bu tırmanışları yapacak birçok sporcumuz var, sponsor beklentisi içerisindeler. Türk bayrağı birçok kez Everest zirvesinde dalgalandı. Bu bizim için gurur kaynağı. Dünyanın birçok dağlarına tırmandık. Özellikle federasyon olarak 7 binlik Orta Asya dağlarının hepsine tırmanış yapıyoruz. Ben de bundan önce 7 binin üzerindeki dağlarda tırmanış yaptım ama tabii ki her dağcının aklından Everest geçer. İnşallah bir gün olacak. Bunun yaşı da yoktur. O yüzden dağcılık yürümeye başladıktan sonra hayatın tüm evrelerinde yapabileceğiniz bir spor.”
Antarktika Bilim Seferi’nde de yer alan Prof. Dr. Ersan Başar, “Antarktika dünyanın en dağlık kıtası. Bilimsel seferlerde zorlu noktalara ulaşılması, örneklerin alınması, ekibin emniyeti anlamında dağcılık bilgi birikimimizi çokça kullandık. Ülkemizin bayrağı dünyanın tüm dağlarında, kıtalarında dalgalanıyor. Bu da gurur verici.” şeklinde görüş belirtti.